"Bu Aralar Hırslarımı Kaybettim"
“Bu aralar hırslarımı kaybettim, ne yapsam gerçek anlamda mutluluğu yakalayamıyorum. Sonra soruyorum kendime gerçekten ne istiyorsun diye, doğru düzgün bunun cevabını da bulamıyorum. Sanki birileri gelmiş bütün sinirlerimi çekmiş gibi. Sonra kendimi motive edip yeni hırslar, yeni hayaller, yeni umutlar yaratmaya çalışıyorum ama hiç bir şey eskisi gibi içimi kıpırdatmıyor. Hatta elimde sahip olduklarımla mutlu olmam gerektiğini de biliyorum fakat yeterince coşku duyamıyorum...” diyenlerden misiniz?
Bu aralar bu sorunla çok sık karşılaşıyoruz. Ya erdim artık ya da
depresyondayım düşünceleri arasında gidip geliyoruz. Gerçekten garip bir
umutsuzluktan dolayı mı? yoksa yaşadıklarınız ve deneyimledikleriniz sonucu
duygu dünyanız daha durağan mı? Hangisinin cevabı sizi daha mutlu edecek?
Depresyonda olduğunuzdan dolayı mı böyle hissediyor olmak yoksa ermişlikten
dolayı mı düz bir çizgide olmak?
Ben cevap vereyim hangisinden dolayı olduğunu bilmek bile sizi çok
etkilemeyecektir. Öyle bir hale geldik ki, neden ötürü mutlu olmamız gerektiğini sorguluyoruz. Sanki mutlu olmamız gereken
sebepten dolayı mutlu olmadığımızda suçluluk hissediyoruz. İşsiz güçsüz evde
oturmanın mutluluğu yerine "yaptığım yanlış, hemen bu durumdan çıkmalıyım" düşüncesinin
anlamsızlığı geliyor. Fakat ruh biliyor ki, çıkmak için vereceğiniz çaba gerçek
size ait değilse umut ve ışık olmayacaktır. Coşku yerine kaygı dolacaktır.
Sonra sorular sormaya başlayacağız. Peki beni gerçekten mutlu eden ne?
Beni gerçekten mutlu eden ne?
Hep bunu öğrettiler, eğer bir şeylerden sıkıldıysan ve gerçek haz ve
mutluluğu yaşayamıyorsan sor o zaman, beni gerçekten mutlu eden ne? İşte bence
son dönem insanın problemi bu! Mutluluğun ne olduğunu bulamamak mı diyeceğimi
sanıyorsunuz. Kesinlikle HAYIR! Sorun şu ki, kahrolası sorular. Evet aynen
öyle, ne beni mutlu eder sorusundan çıkıp, sadece mutlu olmayı deneyimleyemiyoruz. Yaşamın içerisinde yaşadığımız mutluluğun
bile doğru olup olmadığını sorguluyoruz. Bir dk., evde boş boş oturmak ve hiç
bir şey yaratmamak, bu gerçek mutluluk olamaz. Yaşadığımız mutluluğun ve
huzurun toplumsal onayını bekliyoruz. Belki de artık başka bir titreşimdeyiz. Belki
de artık bize öğretilenlerle mutlu olmayacağız. Bize öğretilen hayallerin
peşinden koşmayacağız. Belki de hayaller bizi bulacak ve koşmamız için gereken
duyguyu yükleyecekler.
Şimdi MATRİKSin sorusuna geri döndük. Hiç bir şey bilmeden sadece mutlu
olduğun için onu mu yapmak? Yoksa bilerek ve farkında olup mutlu olmamak mı? Esasında
o etin et olmadığını bildiğin halde o eti yemeği seçip seçmemek! Ben her
ikisini de seçiyorum, et olmadığını bildiğim halde etin mutluluğunu yaşamak.
Seçim yapmak zorunda mıyız? Bu evrensel akışta her türlü olasılık hesabının
yapıldığı kader ağlarında tüm olasılıkların olup, aynı zamanda mutlu ettiği bir
seçenekte var. İşte o seçeneğin sizi bulması dileğimle....
Harikasınız, tam da bu durumdayım:) Pek önemsediğim söylenemez ama merak ediyordum açıkçası. bu nedir böyle diye:))) Teşekkürler
YanıtlaSilNe demek:)
YanıtlaSilben öyle kötü bi durumdayım anlatamam yani .. hiç bişey beni mutlu etmiyor ..yaklaşık bir yıldır evden dışarı bile çıkmıyorum nerdeyse ne kimseyi görmek istiyorum nede konuşmak .. iki kızım eşim var onlarla bile ilgilesim gelmiyor .. sanki boşuna boşuna uyuşmuş bi şekilde yaşıyorum .. bilmiyorum ben hiç bi tat almıyorum hayattan .. bide eşim yalnız dışarı çıkmama izin vermiyor .. belki yalnız kalsam düşünsem atlatırım bunu .. ama işte
YanıtlaSilUmarım yaşamınızı değiştirmek adına harekete geçersiniz...
YanıtlaSil