Cosmopolitan Dergisinden...

Bir Demet Yaz
  
Yaz başında Cosmopolitan dergisi için özel bir yazı hazırlamıştım. Uzun bir yazı fakat bölüm bölüm sizlerle paylaşacağım. Böylelikle dergideki yazıyı kaçıranlar buradan takip etmiş olur ;)

Yaz... Keyifli, eğlenceli, ruhu güzel yaz ayı. Yazın nasıl beslenmeliyiz sorusu aklıma geldiğinde, taze köy biberlerini, yeni kızartılmış patlıcanları, üzeri bol domatesli şakşukaları, yeni kesilmiş salatalık kokusunu, yoğurdun içerisinde aşk yaşayan sarımsağı hayal ediyorum. Sabah kahvaltısında yenen köy domateslerinin,  zeytinyağı ile olan o harika karışımını, yanına koyduğumuz sivri biberi gözümde canlandırıyorum. Hele hele o sıcaklarda kenarda bekleyen soğuk karpuzun tadını, beyaz peynirle olan dansını düşünmeden edemiyorum. Benim için yazın yenilen o harika yemekleri hayatımdan çıkartmak sanırım deniz kenarında yaşayan bir kum tanesinin, bir inşaat kumuna dönüştürülmesi gibi olur. Bu noktada hayatın tadıyla, güzel bir fiziğin birlikteliğini isteyenlerdenseniz, bedeninizin ne istediğine kulak vermeniz gerekir. Bedenim benimle birlikte aynı yemekleri yemek istiyor mu? Sanırım bu önemli bir soru. Yaz ayının o sıcağında bazen tazeliğimizi korumak ve bazen de bu harika lezzetlerle günümüze keyif katmak istiyoruz. Sanırım işte tam da bu noktada biraz daha bedenimizde hafiflik duygusu yaratabiliriz. Nasıl mı?

Bedenimizle yemek yediğimiz bir yaz ayı bize kendimizi çok daha iyi hissettirir. Hem damak tadımızı hem de hafifliğimizi koruyabiliriz. Öncelikle bu süreçler içerisinde minik detokslar yapabiliriz. Bu detokslar sadece daha keyifli yemekleri yiyebilmek için yapılan minik temizliklerdir. Evet biliyorum çok daha ağır detokslar var, fakat size anlatacağım bunlardan bağımsız daha hafif, eğlencemizi bozmayacak, bizi yaşamdan alıp götürmeyecek detokslardır.

Yaz aylarında hayatımıza  rengarenk giren Meyveler hem lezzetleri hem de görünüşleri ile bir ziyafet sofrasını andırabiliyor. İşte yapacağımız detokslar meyvelerle, bol sularla, meyve suları, buz gibi bitki çayları ile olacaktır. Tabi burada ki en önemli nokta detoksu ne zaman yapacağınızı, bedeninizin size söylemesidir. Yani yaz ayının o kavurucu sıcağında bedeninizde hissettiğiniz ağırlık duygusu, yoğun ter kokusu, zindelik duygusundan uzak olma hissi sanırım ilk sinyaldir. Eğer bedeniniz biraz mola vermek istediğini size bu sinyallerle anlatırsa sanırım detoks yapmak için harika bir zaman olur. İşte bu noktada bol meyve, meyve suları, soğutulmuş bitki çayları ve bol su ile tüm gün içsel bir temizlik yapabilirsiniz. Soğutulmuş bitki çayı diyorum sanırım ben sıcak içmek istemezdim. Ama siz dilerseniz sıcakta içebilirsiniz.
Bu detoksu en fazla 3 gün yapmanızı öneririm. Genellikle detoksu 3 günlük kürler halinde uygulamak iyidir fakat bizim burada ki amacımız hafiflemek olduğu için detoksun süresi sizin bedeninizde hissedeceğiniz hafiflik duygusu ile paralel olmalıdır. Diyelim ki bir iki gündür hep ağır gıdalar tüketiyorsunuz, o zaman bir günlük veya iki günlük bir detoks yapabilirsiniz. Tabi bu noktada hep bedeninizle iletişimde olmanız gerekecek. Hafiflik duygusunu tüm ruhunuzda hissettiğinizde normal düzeninize geçebilirsiniz. Ya da diyelim ki akşam harika bir kokteyle veya düğüne katıldınız, gecenin keyfini çıkartayım derken yemekleri biraz fazla kaçırdınız. Üzülmeye ya da mutsuz olmaya gerek yok. Şişmanlık ya da sağlıksız bir beden anlık olaylardan değil bir süreçten oluşur. İşte bu noktada ne kadar hızlı bu duygudan çıkıyorsunuz bu çok daha önemlidir. İşte böyle geçen bir gecenin ardından hemen yarım günlük bir detoks yapabilirsiniz. Bu ertesi gün kendinizi harika hissetmenize sebep olur.


O zaman keyifli bir detoks için yapmamız gerekenleri özetleyelim.

Detok;

Bol meyve (Diyet yapmıyoruz. Meyvelerin cinsi ve miktarı sizin hafifleme duygunuzla paralel olmalı;)..)
Bol su (Düşünün ki kirli bir havuzunuz var. ne kadar çabuk temizlensin istiyorsunuz. İşte sırrı bol suyla, toksinlerin atılımını hızlandırmak)
Bitki çayları (Hadi biraz da bağırsakları ve dolaşımı sevindirelim. Bana sorarsanız denemediğiniz tatmadığınız bitki çaylarını deneyebilirsiniz. Ve ayrıca kaynattığınız bitki çaylarını biraz soğutup, içerisine bol buz koyup harika bir karışım elde edebilirsiniz. Üzerine minik bir şemsiye koymayı unutmayın. )
Meyve suları
Meyve kuruları (Belki denizden çıktıktan sonra bir iki kuru üzüm harika olabilir. Veya çayınızı kayısı ile içiyor olmanın mutluluğunu deneyimlersiniz.)
Maden suyu


Detoks sırasında bol su içmeye özen gösterin. Böylelikle bedeninizde ki kirli su çok daha hızlı temizlenir. Meyvelerden kocaman bir meyve salatası yapabilir, dilerseniz ısırarak ta yiyebilirsiniz. Bitki çayları ile sıcak ya da soğuk alternatifler yaratabilirsiniz. Meyve suları eğer mümkünse taze sıkılmış olsun. Böylelikle sadece vitaminini değil aynı zamanda onun topraktan gelen harika enerjisini de bedeninize almış olursunuz. Bu yapacağınız kür dilerseniz yarım öğünlük, dilerseniz bir günlük olabilir.

Gün içerisinde yapacağınız minik bir detoks size kendinizi harika hissettirebilir. Fakat bedeni temizlemek sadece meyvelerle değil aynı zamanda gün içerisinde yapacağınız minik seromonilerle de olur. Hafiflik duygusunu hissetmek için sadece meyvelere yüklenmeyin. Aynı zamanda düşünceleriniz, ruhunuz ve zihninizde  bu bütünün içerisinde olmalı. Detoks öncesi çarşaflarınızı değiştirerek yattığınız yerin enerjisini yenileyebilirsiniz. Yaz ayında mis kokulu yeni serilmiş bir çarşaf  tatlı bir uykunun etkisini artıracaktır. Alacağınız keyifli duşlarla zihin egzersizlerini birleştirebilirsiniz. Böylelikle bedeninizde yaşayacağınız arınma duygusunu iki katına çıkartabilirsiniz. Duş alırken sadece bedeninizi değil aynı zamanda, zihninizde birikmiş kirli düşüncelerinizi, gözlerdeki yorgunluğu, çöp gibi olan midenizi, bağırsaklarınızı temizlediğinizi düşünün. Yani sadece bedeninizi değil sanki bedeninizin içerisini de arındırdığınızı hayal edin. Bu detoksunuzun kalitesini artıracaktır. Ve aynı zamanda  güzel bir masaj, kese, maskeler bu detoksu eğlenceli hale getirir. Böylelikle sadece bedeninizi değil aynı zamanda ruhunuzda da hafiflik duygusu yaratmış olursunuz. Yaratıcılığınıza güveniyorum.


Tabi işten izin aldığınız çocuklar gibi yüzebildiğiniz bir yaz tatilinde çok daha eğlenceli olabilir. Belki diyeceksiniz ki tatilimde bunları mı yapacağım. Eğer keyfinizi, hafifliğinizi ve bedeninizi dinleyerek bir tatil yapıyorsanız, zaten dengeyi çok iyi yakalamışsınızdır. Hafiflik zaten ana kriterinizdir. İşte bu noktada her ne yapıyorsanız onu yapmaya devam edin derim. Fakat tatil sonrası pişmanlıklar yaşayacağınızı hissediyorsanız, işte o zaman kurtarıcınız olabilir. Düşünsenize tatil bitmiş, pazartesi iş başı yapmışsınız, bir de üstüne üstlük kilo almış ağır bir bedeni yaz sıcağında ofise getirmişsiniz. Sonucun böyle olacağını hissedenlerdenseniz, Birkaç günlük minik detokslarla (hatta yarım günlük) kendinize tazelenme şansı verebilirsiniz. Hafiflemiş bir beden ve ruhla iş başı yapmak emin olun kendinizi çok daha iyi hissettirecektir.

Tabi bu arada, tatilinizde veya bir iki hafta sonu kaçamağında dans etmek, tertemiz bir yaz sabahı yürüyüş yapmak, belki adrenalinle dolu bir rafting, dağlarda serin bir duygunun yüzünüze vuruşu ile yaptığınız bir koşu sizi şanslı kişiler arasına sokacaktır. İşte o zaman bedeninizden toksinleri çok daha hızlı atarsınız. Toksinleri atmak için, illa spor salonlarına kapanmak zorunda değilsiniz. Dışarıda eğlence sizi beklerken içerilere kapanmanıza gerek yok. Düşünsenize, deliler gibi yüzdüğünüz bir yaz ayında, omzunuzda havlu, elinizde soğuk bir karpuzun keyfi. Ayrıca tüm ruhunuzla gülüp, eğlenirken de toksin atabilirsiniz. Ve bana sorarsanız eğer sıkıcı bir kış ayı geçirdiyseniz kendinize uygun bir adrenalin sporuyla birlikte hafiflemenizi gerçekleştirin. Böylelikle hem ruhunuz sıkıcı geçen kış'ın yorgunluğunu atar, hem de bedeniniz... Eğer uzun bir tatildeyseniz hayatınızda yapmadığınız farklı sporların lezzetini hissedin. Tatmadığınız meyveleri tadın. Gitmediğiniz yerleri görün. Dinlemediğiniz müzikleri dinleyin. Sporu benim diğer değişimle eğlenceyi hayatınıza sokun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder