Geceleri Uykunuzdan Uyanıp Yemek mi Yiyorsunuz?
Peki sebebini hiç merak ettiniz mi?
Gece
uyanıp bir şeyler yemek ve sonra tekrar yatmak sık görünen davranışlardan
biridir. Ben bu durumu kendi içerisinde dörde ayırmak istiyorum.
1- Acıktığı için uyanmak ve yemek
yemek.
2- Mide asitlerinin yarattığı
olumsuz etkiyi ortadan kaldırmak için kalkıp yemek yemek.
3- Ne olursa olsun bir şeyler yemek
ve yatmak için uyanmak.
4- Sadece belirli bir şeyi yemek
için uyanmak (ekmek ve peynir, çikolata, sadece ekmek)
Esasında baktığınızda bazıları
psikolojik ve bazıları fizyolojik kökenli görünmektedir. Bana sorarsanız hepsi
psikolojik kökenlidir. Mesela midesi asit salgıladığı için uyanıp yemek yemek
zorunda hisseden biri şöyle diyebilir 'Bir dakika ben midem yandığı için
kalkıyorum ve yemek yiyorum' evet canı yandığı ve midesi gerçekten asit
salgıladığı için kalkıp yemek yiyordur. Fakat ağrılar ve acıların tüm kontrolü
beyindedir. Yani biri bilinçaltında ilgi çekmek için gerçekten kendini hasta
edebilir. Yok yere bir ağrı yaratabilir. Hasta olup yataklara düşebilir. Aynı
şekilde iyileştirebilir de. Yani biri ona bu ilacı al ağrıların geçecek
dediğinde o ilacı alıp tüm ağrılarını kesebilir. Hatta o ilaç boş kapsül bile
olsa!
Kısaca
zihnimiz için mide asitlerinin salgısını başlatmak çok zor değildir. Gerçekten
o yemeği yemek isteyen biri için beyin mide asitlerini çalıştırabilir. Normal
şartlarda gece kalkıp yemek yemek için bir bahanesi yoksa ve bu durumdan dolayı
etrafın (aile içi bireyler, arkadaşlar vs) konuşmalarından çekiniyorsa
midesinin asit salgılaması en etkili yöntem olacaktır. Çünkü aksi taktirde
doktora gidip bu duruma bir çözüm bulması gerekmektedir. Öyle değil mi? Eğer
gerçekten bundan dolayı bir sıkıntısı varsa doktora gider ve bu duruma kökten
bir çözüm getirir. Eğer bunu yapmıyor ve yemek yemeye devam ediyorsa işte o
zaman bundan zevk alıyordur.
Peki
bununla ilgili yapılacak çözüm nedir. Öncelikle bu durumdan derin yapıda zevk
aldığınızı kabul etmelisiniz. Bundan kurtulmak ve gerçekten fizyolojik bir
sorun olup olmadığını anlamak için doktora gidip midenizi kontrol ettirmelisiniz.
Eğer doktor midenizde herhangi bir sorun olmadığını söylerse işte o zaman büyük
bir yalanın içerisinde bu durumu kendinizin yarattığını kabul etmeniz gerekir.
*Zihninizde
mide asitlerinizin gittikçe sulandığını ve size zarar vermeyecek hale geldiğini
hayal edin. Başlarda gece uyandığınızda canınız yanıyorsa midenizi rahatlatacak
sıvılar alın ama atıştırmayın. Sonraki günlerde bu duruma alıştıktan sonra
sıvıları aldığınızı hayal edin. Zihninizde için o sıvıyı. Çünkü unutmayın mide
ağrınızda zihinsel. Bu durumda zihninize bir nevi mesaj vermiş oluyorsunuz.
Artık bu duruma ihtiyacım yok ve mide asiti salgılamasını kesebilirsin. Tabi
bunu sözcüklerle değil, zihnin anladığı dilden yapacaksınız.
Peki
diğer seçenekler? Diğerleri de tamamen psikolojik sebeplerden dolayı
oluşmaktadır. Yalnız kalkıp özellikle
belirli bir yemeği yeme isteği (örneğin ekmek) biraz farklıdır. Belirli bir
yemek örneğin ekmek gibi kendinizi güvende hissettirir. Yani o kişi için o
yemek bilinçaltında biraz daha huzur ve rahatlama sebebidir. Bu davranışı
gösteren kişinin neden özellikle o gıdayı yemek istediğini düşünmesi gerekir.
Genellikle çocukluk yılları ortaya çıkar. Anneannenin hazırladığı salçalı
ekmek, ağlamayı susturmak için ağıza verilen yemek vs. gibi. Zaten biraz düşünürseniz
özellikle o yemeği niye kalkıp uyanıp yediğinizi bulacaksınız.
Peki
böyle bir durumda ne yapacaksınız?
Eğer
ekmeği size anneanneniz veriyorsa o anı hatırlayın. Bu durum size ne
hissettiriyor? Sevgi? Huzur? Mutluluk? Rahatlama?
Hangi
duygudan dolayı o yemek size zevk veriyor. Bulduktan sonra o gıda yerine o
duyguyu kendinize verin. Nasıl o duyguyu kendime vereyim, diye sorabilirsiniz.
Evet basit insan kendine bazen gerekli duyguları veremiyor. Peki neden? Çünkü
çocukluğumuzdan beri duyguları başkaları tatmin etmeli diye öğrendik. Yani
duygularımızı hep başkalarının tatmin etmesine alıştık. Sevgiyi başkasından
bekledik. Kendimize sevgi vermeyi bilemiyoruz. Ya da kendi kendimize huzur
nasıl verilir bilmiyoruz. Huzur duygusunu kendi içimizde hissedemediğimizde o
zaman dışarıdan arıyoruz. Ee tabi yıllar sonra anneannenin evine geri dönecek
değiliz değil mi? İşte o zaman ne yapacağız, hoopp gelsin ekmekler, gelsin
salçalar. Böylelikle onun verdiği duyguya başka bir şekilden ulaşacağız. Beyin
bunu çok güzel yapıyor. Tabi bunu sadece gece uyanıp ta yapmıyoruz. Gündüzleri de
çok sık yapıyoruz. Fakat gece kalkıp özellikle belli bir şeyi istiyorsak demek
ki geceleri ortaya çıkan bir duygunuz var. belki de Yalnız hissediyorsunuz, ya
da güvensiz. Peki bana şunu sorabilirsiniz, gündüz niye farkında değilim.
Sebebi çok olabilir. Gündüz çalışıyor olabilirsiniz, yanınızda başka insanlar
olabilir, kendinizi güvende hissettiğiniz bir ortamda olabilirsiniz. Ve gündüz
olan tüm bu durumlar ortadan kalktığında gece kalkıp bu durumu
tamamlayabilirsiniz. Peki niye gece kalkıyorum da yatmadan önce yemiyorum diye
bana sorabilirsiniz. Basit uyku hallerinde ya da alfa konumlarında
bilinçaltımız daha ön plandadır. Yani zihin değil de patron bilinçaltıdır. İşte
güç bilinçaltına geçtiği an top koşturabilirsiniz. Belki de uyanıkken bu durumu
kendinize yakıştıramıyor bile olabilirsiniz. İşte bu yüzden biraz sakin ve
durumu fark edin. Geriye farkındalık ve değişim kalsın.
Peki
ne olursa olsun kalkıp yemek yeme durumuna gelelim...
Bunun diğerlerinden ne
farkı var. dediğim gibi yine kökeninde aynı duygu var ama burada biraz daha
fazla bağımlılık görebiliriz. Eğer günlük hayatta bir şekilde yeme
bağımlılığınız varsa ve sürekli bir şeyler yeme isteği duyuyorsanız. Doğal
olarak bu gece de devam edecektir.
Ne olursa olsun yeterli bir şeyler
atıştırayım isteyeceksinizdir. Mutfağında kapısını kilitleyip anahtarı eşinize
teslim bile etseniz yine uyanıp deli gibi anahtar arar hatta bağımlılığınızın
durumuna göre eşinizi bile uyandırabilirsiniz. Çünkü o noktada göz hiç bir şeyi
görmez.
Tıpkı bir uyuşturucu bağımlısı gibi bu durumun tatmin edilmesini
bekler. Yeter ki bağımlılık tatmin edilsin. Yeter ki bir şeyler ağıza atılsın.
Bu diğerlerine göre biraz daha riskli bir durumdur. Çünkü bağımlılığın şiddeti
yüksekse gerçekten da bir uyuşturucu bağımlısından Hiçbir farkı kalmaz. Yemek
yemek için kendisine, etrafına, çocuklarına yalan söyleyebilir. Hatta kendisini
olmadık hallere sokar, kendine acır, acınası durumlar yaratır ve yine de o
yemeği yer.
Peki
bu durumda ne yapacağız?
Bu
durum diğerlerine göre biraz daha karmaşıktır. Bu yüzden dışarıdan destek almak
önemlidir. Eğer bu durumunuza halledebilecek bir psikolojik destek alırsanız bilinçaltında
ki kısmınızla daha rahat yüzleşirsiniz. Fakat bu da yeterli olmaz çünkü yeme
bağımlılığı aynı zamanda fizyolojik kökenlidir de. Dedim ya tıpkı uyuşturucu
bağımlıları gibi. İşte o noktada uyuşturucu bağımlısı ne yapıyorsa siz de onu
yapmalısınız. Yani her istediğinizde kendinize yeme hakkı vermemelisiniz. Zihinsel
olarak uyuşturucu aldığınızı ve bunun dozunu düşürmeniz gerektiğini düşünün.
Salgılarınız her coştuğunda zihninizde bunları kesen, engelleyen, bir mekanizma
olduğunu düşünün.
Ve
unutmayın ki bazen sadece fark etmek değişmenin anahtarıdır. İşte o noktada hiç
Bir şey yapmasanız bile, içinde bulunduğunuz oyunu anladığınızda bir şeyler
çözülmeye ve değişmeye başlar.